Narlıgöl'de İl Özel Idaresi'nce 4 adet sıcak su sondaj kuyusu açtırılmış bu kaynaklardan 65 derece sıcaklıkta 110 litre/sn lik sıcak su temin edilmiştir. Bu mik tardaki sıcak su aynı anda 50.000 kişiye kaplıca hizmeti verecektir.
Kaplıca turizminde çok gelişmiş olan Macaristan'dan uzmanlar getirilmiş, bölgede yapılacak turizm komplekleslerinin Projeleri bu uzmanlara hazırlattırılmıştır.
Merkez İlçeye bağlı Nar Köyü ve Sofular Köyü yakınlarında bulunan ve eski adı Acıgöl olan, Narlıgöl ve çevresi sağlık turizmi açısından önemli bir potan siyele sahiptir.
Narlıgöl bölgesinden çok amaçlı yararlanmak mümkündür. Sıcak su kay nağından kaplıca, Kükürtlü su kaynağından içmece ve gölün sularında ise balıkçılık yapılarak yararlanılabilir.
Bu bölgede genel karekteri itibariyle Kapadkya bölgesi'nin bir uzantısı olup, Ihlara-Derinkuyu Vadisi'nin devamı görünümündedir. Narköyün doğu-batı yönlerinde uzanan bu vadi boyunca peri bacaları bulunmaktadır. Peri bacalarının bir kısmı tamamen açıkta olup, bir kısmı yeni ortaya çıkmaktadır. Bunların bir kısmı 2-3, bir kısmı ise 5 kata kadar yükselmektedir. Geç Bizans Devri Sanatı'nın özellik lerini taşıyan kiliseleri ise M.S. 10-12 yüzyılları arasına tarihlemek mümkündür.
Yöredeki peri bacalarının diğerleri gibi üç amaçla yapıldığı tahmin edilmektedir. 1. ikametgah, 2. Kilise, 3. Mezar.
Kiliseler büyük bir itina ile işlenmiş olup; dışı na haç, kabartma olarak verilmiş, plan olarak genellikle haç hakim plan olmuştur.
Vadi içindeki kiliselerden Narlıgölün güneyinde bulunan kilise içinin freskli olması nedeni ile diğer kiliselerden daha önemli olarak göze çarpmaktadır. Beş katlı olan bu kilisenin özellikle giriş katı özenle yapılmış Fresklerle kaplıdır. Ancak diğerleri gibi bu frekslerde çok tahrip edilmiştir. Kare plana sahip olan bu kısmın duvarlarında aziz ve azize resimleri, tavanlarında ise İsa'nın havarileri ayin için sıralanmış bir şekilde resimlenmiştir. Civarda yapılan incelemelerde Grekçe-Latince yazılıp işlenmiş mermer ve kalker taşından mamul mezar taşlarına da rastlanılmıştır.
Suyu kükürtlü olduğundan önceleri "Acıgöl" olarak anılan daha sonraları ise Narlıgöi adını alan göl, Narköye takriben 3 km. uzaklıktadır, etrafı dağlarla çevrili Narlıgöi tipik kraker gölü olup, çeşitli kaynaklardan beslenmektedir.
Kaynaklarda toplanan sular gölün tabanından sızarak yaklaşık 3 km. batıdaki Bekârlar köyünde yeniden ortaya çıkmaktadır. Etrafı yüksek dağlarla çevrili olan Narlıgöi oldukça çukurda kaldığı için kışın ılık bir havanın hakim olduğu ve kar tutmadığı 1976 yılı Aralık alında yapılan incelemede ortaya çıkarılmıştır. Gölün takriben 2500 metrekarelik bir alanı kapladığı tahmin edilmektedir. Derinliğinin yer yer 65-70 m yi bulduğu da yerinde ölçülerek tesbit edilmiştir. Gölün kenarları çayır ve sazlıklarla kaplıdır.
Narlıgölün oluşumu ile ilgili olarak Narköy sakinleri tarafından bir efsane oldukça ilginçtir.
Anlatılan efsaneye göre;
Vaktiyle gölün olduğu yer bir köy imiş, köye bir dilenci gelmiş, dilenmiş ve bu köyde bu dilenciye hiç kimse sadaka vermemiş, yardım etmemiş. Yalnız bir gelin bu dilenciye bir miktar sadaka vermiş. Dilenci geline Allah razı olsun dedikten sonra hiç geriye bakmadan kenidisini takip etmesini söylemiş ve şimdiki gölün olduğu yerden 1 km. uzaklaşmışlar gelin içine doğan bir hisle geriye dönüp baktığı zaman köyün bulunduğu yerin büyük bir bölümünün göl haline geldiğini görmüş sonra gelin hıçkırarak ağlamaya başlamış ve orada ölmüş, bu sıcak su kaynağın gelinin göz yaşları olduğu rivayet edilmektedir. Gelinin mezarınında bu kaynağının yanında bulunduğuna inanılmaktadır.
Narlı göl ve Nar vadisi:
antik kentin izinde NAZANUS
Narlı göl veya acı göl kalderanın(cadı kazanı) tabanına oturmuş krater gölüdür.Cadı kazanı lav fışkırtan yanardağın kraterinin söndükten sonra çökmesiyle oluşur.Fiziksel oluşumu nedeniyle suları acıdır.Hemen gölün kenarında yer altı şehri-aslında tuhaf şekilde yer üstü şehri ve peribacaları yer almaktadır.Yeraltı şehrinin yerüstünde yer alıyormuş gibi gözükmesi tuhaflığı çok sert ve dik bir yamaç da olan yer altı şehrinin yamacın çökmesiyle ortaya çıkmasıdır.
Gölün bulunduğu dağlık alanda(Melendiz dağları)Nar vadisi yer alır.Vadi yer altı ve yerüstü oluşumlarıyla dikkat çeker.1 yy da bu vadide Antik Roma dönemin de çok büyük bir şehir kurulur. Sagog Diyazoser isimli bu şehir, Aksaray’ı gölgede bırakır.Romalıların kurduğu
bu kentin ismi nazanus daha sonrada Nenezi diye anılır.
Niğde Lise’sinden tarih hocam A.Akif Tüteng 1966 yılında kentin harabelerini ziyaret eder.1967 Niğde İl Yıllığında tespitlerini Niğde Tarihi isimli makalesinde açıklar.Kalenin kuzey yamacında ki mezarlık da mezar taşlarının Latince metinlerini okuyarak Fransa’da İspanya da doğmuş kişilerin mezarları olduğunu görür.Ona göre bu kişiler paralı askerdir(Lejyoner).
Kent daha sonra kimi zaman Aksaray’ın gölgesin de kalarak yada parlayarak varlığını sürdürür.8 yy da Arap yarımadasının ıssız çöllerinden doğan Arap İslam imparatorluğu çok kısa zamanda büyüyerek Toros duvarına kadar ulaşır, ardı ardına yapılan akınlarla Kilikya geçitleri diye bilinen bu günkü Gülek Boğazını aşarak önce Bizans eyalet merkezi olan Tyana’yı (bugünkü Kemerhisar) ardından da Aksaray’ı yağmalayarak geri çekildiler.
Bizans bunun üzerine karşı askeri strateji geliştirerek Nazanus’u askeri garnizon haline getirerek tarihsel anlamda her zaman kavşak durumunda bulunan Ankara’yı yeni bir yolla Nazanus’a bağlar.Melendiz ve Hasan Dağını doğal kale gibi kullanarak o güne kadar önemsiz birer derbent olan Niğde,Bor ve Altunhisar’ı tahkim ederek dağları aşan bugünde kullanılan yollarla Nazanus’a bağlar.Yol güzergahlarında bugün batmış durumda olan askeri şehirler oluşturur.Tarihin başlangıcından bu yana önemli merkez olan Tyana(Tuvanuva,Dana)16 yy la kadar toprak altında kalır Niğde ve Bor önemli merkezler haline gelirler.
Nazanus ünlü ilahiyatcı Gregrius’u yetişdirir. Hıristiyanlığın yaşadığı bölünmede Nazanuslu Gregirius tartışmaların tam ortasında yer alır.Katolik Ortodoks bölünmesine neden olan İznik konsülünün aktörlerindendir
Nazanus’a ulaşmak için Derinkuyu Gülağaç karayolunu kullanmak gerekir.Nar Köyü sapağından saparak köye ulaşabilirsiniz.Köyden de Nar Vadisi.yakındır.Vadide Kale,yeraltışehri,kiliseler antik mezarlık yer yer peribacalarını görmek mümkün.Antik çağdan kalma , kentin su ihtiyacını karşılamak için küçük birde baraj mevcut.
Bitki örtüsü meşe, ardıç,ahlat(Yabani armut)yabani erik, yabani elma ve çam ağaçlarından oluşmaktadır.
Kapadok’yanın ortasında yer alan Nar Vadisinden antik çağlardan kalma yolları kullanarak Kayırlı ya(*)Gösterli ye(*)Bozköy’e Kitreli’ye(*)Göllüdağ’a(**)Kaletepe’ye(**)
Ihlara Vadi’sine ulaşabilirsiniz.
Bu rotalarda daha önce hiç bahsedilmemiş şeyleri keşfetme şansına sahipsiniz.Karşınıza köylüler çobanlar ve özellikle neolitik çağı araştıran arkeologlar çıkar.
Neolitik çağın madeni olan obsidiyen yataklarıyla sıksık karşılaşırsınız.Topladığınız parçalarla süs eşyası vb şeyler yapabilirsiniz.
Göldeki su kaynağında isteğiniz objeyi bembeyaz kalkerle kaplatabilirsiniz.Bunun için sıcak suyun altına koymanız yeter.Sıcak su aynı Pamukkale’deki gibi her şeyi beyaza bürüyor.Çevrede başka sıcak ve soğuk su kaynakları da mevcut.Tamamen bakir bir bölge.
(*)Kayırlı,Kitreli,Bozköy yeraltışehirleri mağaraları peribacaları kayamezarları sıcak ve soğuk su kaynakları antik şehirleriyle ve inanılmaz güzellikte vadileriyle keşfedilmeyi bekliyorlar.Aslında her biri ayrı bir yazı konusu.Ama Nar Vadisi’ne yakın oldukları için bahsetmemek olmadı.
(**)Göllüdağ Hitit Firig antik kenti Kömürcü Köyünün hemen üstünde.sönmüş yanardağın kraterinde yer alıyor.
Kaletepe ise Neolitik çağdan kalma obsidiyen işliği.Kazısı devam ediyor.Çevrede bu tip işlikler mevcut.
Narköy’e her gün Niğde’den otobüs kalkar.
GEZMEK KEŞFETMEKTİR
NİĞDE NARLIGÖL İLE TURİZMDE ÇIKIŞ ARIYOR
Niğde için doğal ve tarihi cennet Nar bölgesine gidiyoruz. Niğde merkezine 75 km. uzaklıktaki bölge Çiftlik ilçesi sınırları içinde kalıyor.
Önce Narköy'e oldukça yakın olan "Narlı Göl Sıcak Su Kaynağı"nın da bulunduğu krater gölüne ulaşıyoruz. Köylülerin 'Acı göl' dediği krater gölünün bulunduğu yer köyün tam arkasında yer alıyor. Arada küçük bir dağ var. Dağın eteklerinde ise oyma evler ve kilise bulunuyor.
Niğde için Turizmde bir'Abant' olması umulan göl gerçekten harika bir doğa zenginliği. 1976 yılında bölgede yapılan incelemede etrafı dağlarla çevrili olması kışın ılık bir hava sıcaklığına sahip olmasından dolayı kar tutmadığı da saptanmış. Gölü oluşturan suların sızarak yaklaşık 3 km. batıdaki Bekârlar köyünde yeniden ortaya çıktığı da belirlenmiş.
2.500 metrekarelik bir alanda derinliği 65-70 metreyi bulduğu saptanan göl etrafında yer alan toprak yol ile çevresini geziyoruz. Çayır ve sonradan dikilen çamlar var, ancak görünüm etkileyici. Niğde için, bölge için bir çıkış kapısı olmaya aday,
Bölgedeki termal su kaynağı da termal turizm için gündemde bulunuyor. Geçen yıllarda Niğde İl Özel Idaresi 4 adet sıcak su sondaj kuyusu açtırmış ve 65 derece sıcaklıkta 110 litre/sn lik sıcak su saptanmıştı. Bu sıcak su kaynağından 50.000 kişiye kaplıca hizmeti verilebileceği de açıklanmıştı, hatta Kaplıca turizmi gelişmiş olan Macaristan'dan uzmanlar getirilerek, projeler hazırlatılarak kaplıca olarak bölgeden yararlanma yönünde çabalar da olmuştu. Uzmanlar Narlıgöl bölgesinden sıcak su kaynağı yanında bulunun kükürtlü su kaynağının içmece olabileceğini, ayrıca bölgede balıkçılık yapılabileceğini açıklamış, yani aynı yerde sıcak su kaynağı, kükürtlü su kaynağı ve göl üçgeninde farklı amaçlı fayda sağlanacağını duyurmuştu.
Kısacası Narlı Göl ya da eski adıyla Acıgöl bulunduğu alanda yer alan sıcak su kaynağı ve kükürtlü su Niğde il Özel İdarenin de yıllardır gündeminde.
Her yıl bölge ile ilgili yeni haberler çıkar. Tesis konusu gündeme gelir ama orta yerde bir faaliyet halen yok.Söylenen ise çok.Bakalım Sıcak su Kaynağı ve kükürtlü su ile bir kaplıca ve içmece tesisi oluşması sağlanacak mı? 2006 yılında Niğde İl Özel İdare bölge için yeni çalışmalar da açıkladı. Sonucunu merakla izliyorum.Narlı göl ve çevresi su kaynaklarından öte muhteşem güzelliklerle dolu. Su kaynağının çıktığı yer ve gölün hemen yakınında bulunan eski yerleşim mağaraları ile bölge koruma altında bulunuyor. Korumada bildiğimiz koruma anlayışlarından farkı yok. Açık alan, dileyen gelip gidiyor. Köylüler çevrede koyun otlattıklarından köpek havlamaları da yankılanıp dönüyor. Kısmen ağaçlandırma da yapılan bölgede ilginç doku büyüleyici. Esasında Nar köy ile bu göl arasında merkep, at ile tur yapılması olası, o yönlü bir girişim de farklı bir ilgi yaratabilir.
Köyden Yaşar Balcı ile merkebiyle Narköyden Acıgöl'e gelişinde karşılaştık. Köy ile göl arasında aşılacak bir tepe var. Yol ise Sofular, Gösterli' yi de geçerek gidilecek uzunlukta. Bu bölge için doğru olanı patika yoldan köy ile göl bağlantısını sağlamak. Gölden Köye giden yol Aksaray iline girerek U dönüşü ile tekrar köye dönüyor. Köye Narlıgöl'den yol açılır ise Aksaray sınırlarına geçmeden de köye girilebilir. Acıgöl ve yöresinde bir dinlenme alanı dahi yok. Çok adı geçmesine karşı bir tesisin daha yapılmamış olması bölge adına bir kayıp. Narköy'den öteye "Eski Nar" olarak adlandırılan yerde de eski yapıların yanında, arasında kiliselerin de yer aldığı önemli bir dokunun da varlığını öğreniyoruz. Nar Vadisi'ni Çiftlik İlçemizdeki en gizemli gezi alanı olarak nitelersek yanlış olmaz.
Narlıgöl ve yakınındaki peri bacaları, çevrede çok rastlanmadığı söylenen meşe türü ağaçları, eski yerleşim yerleri ve vadinin başlangıcındaki gölü ile bölge Niğde için, ayrı bir özellik merkezi olabilir.
Tarihin derinliklerinde göl, bir gölet olduğu ve nadide nar ağaçlarının bölgede bulunduğu da anlatılageliyor, hatta Nar adını oradan aldığı söyleniyor. Vadide farklı ağaçlar olsa da nar ağacı da anlatılarda yaşıyor. Bizans döneminden kalma yerleşmelerin de olduğu 10 km uzunluğundaki Nar Vadisi turizme daha çok ilgi bulacak boyutta taşındığında yörede farklılaşma da artacaktır. Niğde için çok önemli bir bölge halen Aksaray ile devam eden ihtilafın da bir an önce çözülerek Narlı göl ve köy Niğde turizminin çıkışı için kapı kılınabilir. Narlıgöl ve Narköy tarihi dokusu ile de zenginliği etkileyici güzellikte olduğunu bir kez daha kaydedelim.
Peri Bacaları yanından Nevşehir'deki yapıları andıran oyma mağara evleri ile vadi görenlere rüyadaymış hissi vermektedir. Nar bölgesinde, Sızma tepesinde yer alan tarihi yapılarda gelecekte turizm için çekim alanı olmaya aday görülüyor.
Narlıgöl ya da köylülerin deyimiyle Acıgöl'den patika yolla Narköy'e erdiğimizde köyden Mustafa Demir ile konuşuyoruz. köyde elmacılık ile geçim sağlandığını, tarımın ise sıkıntıları olduğunu anlatıyor. Mükremen Özdoğan ise kilise, eski evler olan eski köy Narköy'ün uzayan vadi boyunca dağda kalan kısmına ulaşımın sağlanması halinde bölgede turizmin canlanacağını belirtiyor.
Vadide oyma mağara evlerden çok var. Eski bir yapı içinde kilise olduğu söyleniyor. Narköy'de ilginç dokusu ile yerleşim alanı olarak bölgedeki en önemli merkez konumunda. Geçmişte yaşanan, kimi kaya oyma mağara evlerden bazıları halen kullanılıyor. Evlerin vadiye bakan alanlarda yer alan ilginç dokusu ile farklı bir atmosferi var. Kilise olarak tanımlanan yerden geçerken eski mezarlık taşlarına rastlıyoruz. Narköy Niğde için, turizmde yeni bir kapı olmaya aday görülüyor. hayli renkli ve dikkat çekici yapısı ile turizm için "Ben buradayım" der gibi görkemli zenginlikleri bünyesinde taşıyor. Kapadokya dokusu içinde Ihlara-Derinkuyu vadisinin devamı olarak da tanımlanan yörede Nar Köy'ün doğusunda batıya uzanan vadide peri bacaları ile Göreme bölgesini andırıyor. Görülen peri bacaları yanında oluşumu yeni açığa çıkanlar da olduğu anlatılıyor. 2-3 kat olanlar gibi 5 kat olanlar da bölgeye ayrı bir özellik katıyor.
Uzmanlar, Geç Bizans devri sanatının özelliklerini taşıyan kiliselerin ise M.S. 10 ile 12. yüzyıllar arasında yapışmış olabileceğini belirtiyor. Yerleşim yeri, kilise, mezar olarak yapıldığı saptanan peribacaları ile bölge farklı bir güzellik görülüyor.
Köylüler, Vadi içinde freskli, Beş katlı olan bu kilisenin fresklerin bulunduğunu da anlattılar ancak gidip görmemeye zaman yetmedi.
Narlıgöl'ün oluşumu ile ilgili olarak bölgede anlatılan bir hikaye de var. yazımızı onunla sonlayalım.
Narlı göl olduğu yerde çok eskilerde köy varmış, köye bir dilenci gelmiş Dilenciye köylüler iyi davranmamış, yardım etmemişler ama bir gelin bu durumu kabullenmeyip dilenciye yardım ederek para vermiş. Dilenci kendisine yardımcı olan geline dualar etmiş ve geriye dönmeden benim peşimsıra yürü ardımdan gel demiş. Gelin de bu çağrıya uymuş, ardına bakmadan yürümeye başlamış. Köyden 1 kilometre kadar uzaklaşınca merak bu ya, dayanamamış dönüp bakmış ki ne görsün. Köyün olduğu yer sularla kaplanmış ve köy yok olup göl olmuş. Gelin büyük bir acı ile ağlamaya başlamış ve gördüklerine dayanamayarak orada ölmüş. Sıcak su kaynağının gelinin göz yaşı olduğu ve mezarının da bu bölgede bulunduğu halk arasında dilden dile hikaye olarak anlatılageliyor.
Efsaneleri, görünümü, gölü, sıcak su kaynağı, kükürtlü su kaynağı, peri bacaları, kiliseleri, taş oyma yapıları ile ilginç bir bölge görülmeye değer bir yer, Nar köy ve çevresi.
NASIL GİDİLİR
Narlıgöl ve Narköy'e karayolu ile birden çok ulaşım var. En çekici olanı Niğde merkezden Yeşilburç Kasabası yolu ile ulaşım sağlamak. Yeşilburç Osmanlı döneminde Rumların yaşadığı kasaba. Kilise ve harabe de olsa Hamam ve taş evler; konaklar görülmesi gereken yerler, Bu yoldan Ballı Köy Hasaköy Kiliselerini, Yaylayolu, Murtandı kalelerini, Kayırlı yeraltı şehrini gördükten sonra Narlıgöl ve Narköye ulaşılırsa tarihi dokuda farklı bir kültür yolculuğu da yapılabilir.
Konaklamak için Bor Tyana Otel, Niğde Nahita Otel, Niğde Grand Otel ilk akla gelen yerler. Yemek için de Grand Otel, Arısoy Resturant, Fertek Gül Bahçe, Kızılelma Parkı Resturant, Elma Center ilk akla gelen yerler. yerel yemekler için Bor Hilmi Bey Resturant, Yeşilbahar Lokantası, Bolkepçe Lokantası düşünülecek yerler.
Narlıgöl ve Nar Köy için Niğde'ye gidecek olanlar mutlaka Niğde merkez Kale, Aladdin Cami, Niğde Müzesi, Sungurbey Cami, Akmedrese, Hüdaventhatun Türbesi ile Gümüşler Manastırı, Fertek evleri, Bor Bahçeli Roma Havuzu, Tyana kalıntıları, su kemerleri, Çukurkuyu Osmanlı su sarnıçları, Altunhisar Kilisesi ve Yeşilyurt (Asmaz) Vadisi mağaraları ile Roma Kilisesini de görmeden gelmesin.
Narköy , Merkez İlçemizin bir Köyü olup, 2010 yılı verilerine göre 246 kadın ve 240 erkek olmak üzere toplam 486 kişi yaşamaktadır.
Narköyünde Elma Ağacı
NarKöyündeki Üzüm Bağları
Tarlada Eşekle Çift Sürme
Niğde'de maddi imkansızlıklar nedeniyle traktör alamayan çiftçiler, tarlalarını karasabanla sürüyor.
Niğde'nin dağlık bölgelerinden köylerde, çiftçilerin bir bölümü tarlalarını halen pulluk ve karasabanla sürüyor. pulluk ve Karasaban kullanan çiftçiler, bunun için en ideal hayvan olarak görülen öküz almaya güçlerinin yetmemesi nedeniyle eşekleri tercih ediyor.
Bir çift öküzün fiyatının 4 bin TL olmasına karşılık bir çift eşeğin 200 ile 400 TL arasında alınabildiğini belirten çiftçiler, "Tarlalarımızı kendi traktörümüz olmadığı için süremiyoruz. Traktörle sürdürmeye kalktığımızda da maliyeti çok yüksek oluyor. Bunu kaldıracak maddi gücümüz yok. Öküzler de pahalı, bu yüzden fiyatı çok ucuz olan eşekleri tercih ediyoruz. Eşekle hem yük taşıyoruz, hem de tarlalarımızı sürüyoruz. Büyüklerimiz 'Eşekle tarlalarınızı sürmeyin, ürünlerinizin bereketi kaçar' diyor, ancak başka seçeneğimiz yok. Eşekler, öküz kadar güçlü olmadığı için tarla sürme işlemi çok yüzeysel yapılabiliyor. Bu durumda verimin düşmesine sebep oluyor" dedi.